12 Kasım 2012 Pazartesi

#dershanemolmasaydı söylemi, eylemi, boylamı



SÖYLEM

Şunları yazmıştım:



  • @fatihg: Twitter'da yoğun bir #dershanemolmasaydı kampanyası başlamış. DM'lere de bakılırsa bir şeyler yazmamız şart görünüyor... Konu çok geniş +
  • Konu sanırım salt para noktasından bakarak analiz edilemez. Sosyal bir olgu olduğu anlaşılıyor. Arz talep dengesi var.
  • Öğrencilerin memnun olduğunu görüyorum genelde; aileler biraz farklı düşünebiliyor. Daha çok "sistemden" şikayet var.
  • Objektif olacaksak, fikirlerin ağırlığı şu yönde: "Okul ne verdi ki!"... Maalesef böyle.
  • Bir başka gerçek: Öğrencilerin "sosyal ortam" olarak okul yerine dershaneyi görmesi, "daha zihin açıcı" değerlendirmesi.
  • Fiyat: İstanbul'da yıllık 500 liradan 20 bin liraya kadar değişebiliyor. Gördüğüm kadarıyla "gitmek isteyen" gidiyor.
  • Eğitim kalitesi derseniz: Öğretmen arkadaşlarımız açısından fark yok, hepsi değerli. Ancak, ortam, imkan, heyecan, arzu?
  • Doğrusu öğrencilerime "şu konuyu okuldaki öğretmenden bir kez daha dinle" diyemiyorum ancak dershaneye gidenlere diyorum
  • Politik tarafını bilmem. "Eğitim bilimi" açısından gözlemlerimi paylaşıyorum. Benim için sistemden önce öğrenci gelir :)
EYLEM

Konunun bir yönü de politik / siyasi elbette. Dershanelerin kapanmasını istemeyenler ve isteyenler şeklinde gruplaşma mevcut. İki taraf da iyi niyetliyse sonuç ne olursa olsun ülke kazanacaktır. Kötü niyetli bir tarafın olmadığını ummak istiyorum. Bunu test etmenin en güzel yolu da "bilimsel araştırmalar" yapılması ve olabildiğince geniş ölçekte tartışılabilmesidir.

BOYLAM

Eğitim Kariyer Yönetici Koçu olarak işin sadece "eğitim" tarafındayım. Yukarıda da geçtiği gibi, önemli olan "öğrencidir". Sistemden önce onun selametini düşünmem gerekir. Eğitim, danışmanlık, koçluk bunu gerektirir. Gerisi "başkasının hikayesidir" efendim.

Hoşça kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder