26 Temmuz 2012 Perşembe

"arsız" kediye nasıl acıdım

Bir gölge gibi aramızdan geçip bahçenin kenarındaki masaya yöneldi. Sinsi ve kontrollüydü. Masanın üzerinde misafirleri bekleyen yemekler vardı.

Ne oldu demeye kalmadan masanın üzerine çıktı ve bir tabağa daldı.

"KIŞŞT PIŞŞT" derken oldukça da kızmıştık. Çünkü kedinin tipi basbayağı arsızdı, hiç de korkacak bir görüntüsü yoktu.

Nitekim tekrar gözüktü köşeden.

Kedileri seven ben bile hafiften sinirlenmeye başlamıştım sanki. Öyle bir korkutmalıydık ki bir daha gelmemeliydi. Yine de canını acıtmak gibi bir seçenek düşünmüyorduk elbette.

Tekrar "KIŞŞT PIŞŞT" sesleri.

Derken oranın sakinlerinden biri dedi ki "yavruları var onun"...

... (kısa bir sessizlik) ...

Yavruları vardı onun...

Dünyaya kendi cinsinden, kedi cinsinden varlıklar getirmişti.

O bir anneydi.

Başka yoruma da gerek yoktu.

Kediye seslendim: "Elin kedileri kuş tutuyor, fare tutuyor, biraz eğit kendini"

Beni duydu. Ama anladı mı bilmem.

...

Yavruları vardı onun.

O bir anneydi...

...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder